Aranıyor...
29 Kasım 2020 Pazar
Pazar, Kasım 29, 2020

2020'nin Yükselen 10 Teknolojisi

Dünya Ekonomik Forumu ve Scientific American dergisi tarafından yayımlanan 'The Top 10 Emerging Technologies of 2020 (2020'nin Yükselen 10 Teknolojisi)' raporuna göre, artan sağlık ve küresel ısınma endişelerinin ardından bu yıl en çok çevre ve sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler ön plana çıktı.

Sanal organlar: Gerçek insan organlarından alınan yüksek çözünürlüklü veriler, o organın işlevini kontrol eden mekanizmaların karmaşık bir matematiksel modeline dönüştürülüyor. Daha sonra ortaya çıkan denklemleri çözen bilgisayar algoritmaları, tıpkı gerçek bir organ gibi davranmaya başlıyor. Araştırmalara göre, bu şekilde oluşturulan sanal organların, ilaçlar ve tedavilerin ilk değerlendirmeleri için daha hızlı, güvenli ve daha az maliyetli sonuçlar vermesi bekleniyor.

Acı vermeyen mikro iğneler: Bir kağıt yaprağının derinliği ve bir insan saçı genişliğindeki küçük iğneler, insanlara ağrısız iğne yapma ve kan testi imkanı sunuyor. Mikro iğneler, altta yatan sinir uçlarına zarar vermeden deriye nüfuz edebiliyor. Bu iğneler ayrıca, kan testlerinin evde yapılarak laboratuvara gönderilmesine veya yerinde yapılmasına da imkan sağlıyor.

Güneş enerjili kimya: Günümüzde kimyasalların çoğunu üretmek fosil yakıtları kullanmayı gerektiriyor. Ancak bu yeni yaklaşım, atık karbondioksiti yararlı kimyasallara dönüştürmek için güneş ışığını kullanarak sektördeki salınım oranını azaltmayı hedefliyor. Proje ile ilaçlardan deterjanlara, gübre ve tekstil ürünlerine kadar her şeye dönüştürülebilen atık gazdan faydalı bileşikler üretmek için güneş enerjisi rafinerileri kurmayı hedefliyor.

Spatial Computing: Fiziksel ve dijital dünyayı bir araya getirme projesi olarak görülen 'spatial computing' projesi, çağımızın en önde gelen teknolojilerinden biri olarak öne çıkıyor. Dijital olanla gerçek olanın adeta iç içe geçtiği bu teknoloji ile sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik örneklerinde gördüğümüz gibi kullanılacak sanal gerçeklik gözlükleri gibi araçlarla gerçek bir ortam, aynı zamanda sanal ögelerin de barındığı ortamlara dönüşüyor.

Dijital tıp: Dijital tıp, her ne kadar yakın zamanda doktorların yerini alamayacak olsa da uygulamalar, sağlık hizmetlerine ulaşım imkanı kısıtlı olan hastalara destek sağlama ve hastanın durumunu düzenli takip etme gibi konularda yardımcı oluyor. Şu anda da kullanılmakta olan dijital kol saatleri, kullanıcıların kalp atış ritimlerinden uyku düzenlerine kadar pek çok medikal aktiviteyi takip ederek kullanıcılarına olası sağlık sorunları ile ilgili bilgiler veriyor.

Düşük karbonlu çimento: Bugün yıllık üretilen 4 milyar tona yakın çimento küresel karbon salınımının yaklaşık yüzde 8'ini oluşturuyor. Şehirleşmedeki hızlı yükseliş ile birlikte çimento üretiminin yıllık 5 milyar tona kadar yükselmesi bekleniyor. Bu sebeple bir çok start-up ve araştırmacı, daha az karbon salınımı yapan bir çimento üretim teknolojisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Yeşil hidrojen: Yenilenebilir kaynaklı elektrikle hidrojenin sudan elektroliz yoluyla ayrılması olarak adlandırılan yeşil hidrojen projesi ile karbon salınımının sıfırlanması hedefleniyor. Özellikle lojistik ve üretim alanlarında karbon emisyonunun azalmasına çok büyük katkısı olması beklenen bu teknolojinin pazar değerinin 2050 yılında yaklaşık 12 trilyon dolar olması bekleniyor.

Kuantum algılama: Kuantum algılama tekniği, özellikle araç kullanımını daha da zenginleştirmek için geliştiriliyor. Kişilerin beyin aktivitelerinden daha güvenilir yol takibine kadar pek çok özelliği mümkün hale getirmesi planlanan kuantum algılama tekniği ile ilgili çalışmalar devam ediyor.

Whole-genome synthesis (Tüm genom sentezi): Özellikle virüslerin nasıl yayıldığı konusunda çok fazla bilgi vermesi beklenen teknoloji ile aşının üretilmesi konusunda bilim adamlarının eli de güçlenmiş olacak."

 
Back to top!